Sultan Abdülhamid Han’ın huzurlu bir aile hayatı vardı. Hem padişah hem de örnek bir aile reisiydi. Çocukları çok severdi. Onlarla ilginmeyi, baba şefkatini göstermeyi ihmal etmezdi. Bir evladının yanarak vefatı ve başka bir çocuğunun da hastalığının teşhis edilemeyerek ölümü kendisini çok üzdü. Bunun üzerine “benim çocuğum kurtulamadı, kimbilir fakir fukaranın çocuklarına nasıl bakılıyor. Hiç olmazsa bir hastahane yaptıralım da benim gibi birçok babaların kalbi yanmasın” diyerek “Hamidiye Etfal Hastahanesi”ni bugünkü adıyla “Şişli Çocuk Hastahanesi” ni kurdu. En seçme doktorları orada görevlendirerek
Yazı etiketleri “ikinci”
Ulu Hakan II. Abdülhâmid Hân… “Ulu Hakan” tabiri artık yerleşti. Ermenilerin taktiği ve İttihatçıların yerleştirdiği “Kızıl Sultan” lâkabından sonra “Ulu Hakan”…
İlâhî cilveye bakın; Kur’ân’daki “Zalûm ve Cehûl” vasıflı bazı esfellerce yerin dibine batırılan bir gerçek kahramanı, ölümünün 60. yılında, işte böyle, şahikaların şahikasına çıkarır. Bazen de tam aksi, şahikalardan esfellerin esfeline indirir.
10 Şubat günü Ülkücülerle Akıncıların el ele vererek tertipledikleri Abdülhamid’i anma gününde mâna ve tecelli böylesine derin, böylesine yücedir.
“Büyük Doğu”nun ilk çıkış tarihi 1943’e yani
Devrindeki engeller ve çetinliklere nisbetle Türk tarihinin şüphesiz en büyük Padişahı, Ulu Hakan II. Abdülhamîd Hân, sırf melek tabiatı yüzünden ezemediği Yahudi’nin sonunda kurbanı olmuş,…